Geçtiğimiz yüzyılın ortalarına doğru modern arşivlerin gerek nicelik gerekse niteliği yönüyle karmaşıklaşmasının getirdiği sorunların ardından, bu bilim dalı içinde yeni ve özel bir meslek türü olarak belge yönetimi disiplininin ortaya çıktığı görülmektedir. Bu gelişmelere paralel olarak arşivciliğin içeriği ve tanımları da değişime uğramıştır. Arşivcilik artık tarihin bir kolu olarak görülmekten çıkıp, tarih ve niteliği ne olursa olsun, bireyler veya organizasyonlar tarafından, kendi varoluş amaçları doğrultusunda ve kendi fonksiyonlarının yerine getirilebilmesi için toplanan ve öncelikle kanıtsal ve idari amaçlar olmak üzere, taşıdıkları genel bilgi değeri nedeniyle saklanan belgeler bütünü olarak tanımlanmaya başlamıştır.
Özellikle son on yıl içinde enformasyon biliminin giderek daha büyük bir önem kazanmasına paralel olarak, bu bilim dalı kapsamı içinde arşivciliğin de adının anılmasıyla birlikte, arşivciler bilgi ve belge yöneticileri olarak görülmeye ve arşivler ‘devlet dairelerinin ve iş dünyasının evrak ve dosyalarını düzenlemekten sorumlu fonksiyonel bir hizmet birimi’ olarak tanımlanmaya başlamıştır. Dolayısıyla arşivler artık büro içinde üretilen evrakların düzenlendiği ve gözden geçirildiği bir birim olmanın yanı sıra, idari hizmet birimleri içinde enformasyon hizmetini yürüten bir bölüm olarak da görülmektedir.
Henüz yorum yok.